Safsatalar-I

 
Safsatalar-I Safsatalar-I

İşte bu bir ad hoc eklemedir. Bu oyuna “Evet” diye katılırsanız oyuna gelirsiniz, yüzde 100 olasılıkla kaybedersiniz. Derginin yöneticileri de bu araştırmayı yayımlamaya karar verdiler ancak tam bu sırada bu doktorun sigara içtiğini öğrendiler diyelim, araştırmayı yayımlamaktan vazgeçerler mi? Geçmezler. Doktor bilim insanıdır, olayları betimlemelidir, özel yaşamında tutarlı olmak zorunda değildir. Bu görüş doğrultusunda zenginlere önemli miktarda para aktardığımızı düşünelim, fakat beş yıl sonra yoksulların ekonomik durumunda hiçbir iyileşme olmadığını gözledik diyelim. Çünkü doktorun söylemleri ve davranışları arasında bir tutarlılık bulunması şart değildir. Bence katiller bu açıklamanın doğruluğuna samimiyetle inanırlar, tuhaflığın, safsatanın farkına varmazlar. Bu akıl yürütme şekli, hastaya çok mantıklı gelse de aslında tamamen bir safsatadır, mantıksızdır. Birkaç örnek sıralayalım:Kadın cinayetinde safsata: Bazı kadın katilleri mahkemede kendilerine niçin cinayet işledikleri sorulduğunda, “Çok seviyordum, onun için” diye cevap verirler. Başarısızlığı başarı diye yorumlamak: PISA Sınavı’nda 39. Örneğin bir siyasetçi, “Eğer zenginlerin daha da zengin olmalarını sağlarsak, bu durumda para yoksullara doğru da akar ve onların yaşam standartlarını yükseltir” diyebilir. Çift uçlu hipotezler: Ekonomide veya psikolojide çift uçlu hipotezler şık gözükür ancak içi boş iddialardır, safsata sayılır. Bir hipotez çürütülebilir olmalıdır, yani tek uçlu olmalıdır ancak ispatlanmasını bekleriz. Bilimsel gerçek farklı bir şeydir, doktorun kişisel tercihi farklı bir şeydir. Siyasi açıklamalardan komşu sohbetlerine kadar pek çok konuda safsatalara rastlamak mümkündür. Ancak aksilik bu ya, bu hasta hastane dışında doktorunun sigara içtiğini görür ve hemen “Bana bırak diyor, kendisi içiyor bu bir çelişki, bırakmayacağım” der. Eskiden safsataya “lafügüzaf” da denilirdi. Bu durumda, büyük ihtimalle yukarıdaki görüşü ortaya atan siyasetçi, “Ben yanıldım” demez, başlangıçtaki hipotezine bir ekleme yaparak, “Zengine para aktarmak yoksulları rahatlatır, ancak bu etki, ilk beş yılda görülmez, uzun vadede ortaya çıkar” der. _____________________* Warburton, N. (2016) A’dan Z’ye Düşünmek. Eğer “Yazı gelirse kazanırım, tura gelirse kaybederim” derseniz yüzde 50 ihtimalle kazanırsınız, çünkü bu cümle tek uçlu bir hipotezdir. olmak başarı değildir. Çünkü söz konusu cümle iki uçlu bir hipotezdir. Çünkü asgari ücret açıklanır açıklanmaz her şeye zam gelir, artış öncesinde bir kilo peynir alan asgari ücretli, zamdan sonra iki kilo peynir alamaz. Önümüzdeki hafta başka safsatalarda buluşmak üzere. Bir felsefe terimi olan safsata, “boş, bilimsel temelden, gerçeklerden uzak söz” anlamında kullanılıyor. Asgari ücreti artırmanın dar gelirlileri rahatlatacağı şeklindeki hipotez de doğrulanmaz, ad hoc ekleme gerektirir. Ad hoc eklemeler: Bir hipotezi ortaya attıktan sonra ortaya çıkan yeni durumlara bakarak bu hipoteze eklemelerde bulunmaya “ad hoc ekleme” adı verilir. olduğumuzda bu durumu bir gelişme saymak da bir tür safsatadır. ",. Çift uçlu hipoteze başka bir örnek, yazı tura atarken “Yazı gelirse ben kazanıyorum, tura gelirse sen kaybediyorsun” demektir. Diyelim ki bu doktor sigaranın zararları konusunda bilimsel bir araştırma yaptı ve uluslararası hakemli dergiye gönderdi. Eğer safsata olmasın istiyorsak bu türden açıklamaları en başta yapmalıyız. Çünkü faizin düşmesi enflasyonu artırabilir, bu durumu açıklamak için “Enflasyon düşmedi, çünkü esnaf tamahkâr davrandı, aşırı zam yaptı” dediğimiz zaman yine bir ad hoc ekleme yapmış oluruz. Benzeri şekilde muhalefet partilerinin geçen seçime göre oylarını artırdıklarını söylemeleri de safsatadır; seçmen sayısı arttığı için oyları artmıştır, ancak iktidara gelememişlerdir. Şimdi siz, “Olur mu, tutarlılık olmalıdır” diyebilirsiniz. Ekim 2023’te Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde safsatalar konusunda bir seminer izledim, güzeldi. “Faizi düşürürsek enflasyon da düşer” inancı da ad hoc ekleme gerektirir. Doktordan tutarlı davranmasını beklemek bir toplumsal safsatadır. Çünkü bu çift uçlu bir hipotezdir, çürütülmesi imkânsızdır. ",Kimi önermeler, fikirler kulağa hoş gelirler ama özlerinde safsatadan ibarettirler. İstanbul: Alfa Yayınları. Örneğin “Çocukluktaki aşırı doyum veya doyumsuzluk ileri yaşlarda ruhsal sorun yaratır” dersek çok şey söylemiş gibi gözükürüz fakat aslında hiçbir şey söylememiş oluruz. Ancak burada bir incelik var, doktor hastasına, “Sigarayı bırak” diye ısrar etmemelidir, sadece eğer bu tempoyla sigara içmeye devam ederse gelecek birkaç yılda yüzde kaç olasılıkla başına nelerin gelebileceğini söylemelidir. O seminerden sonra bu konuda yazı yazmaya karar verdim. Çünkü bu sınavlara katıldığımızdan bu yana 19 yıl geçmiştir, 34. ülke iken 34. Doktorların değil din adamlarının söyledikleri ve yaptıkları arasında tutarlılık bulunmalıdır. Doktor tutarlı olmak zorunda değildir. * Bu türden eklemeler de şık gözükebilir ancak safsata niteliğindedir. Doktorun kişisel tercihlerine bakarak hastanın sigarayı bırakmaması tipik bir safsatadır. Doktor tutarlı olmalıdır safsatası: Bazen bir doktor hastasına sigarayı bırakmasını söyler, hasta da sigarayı bırakmaya karar verir.

Safsatalar-I

",Kimi önermeler, fikirler kulağa hoş gelirler ama özlerinde safsatadan ibarettirler. Çünkü bu çift uçlu bir hipotezdir, çürütülmesi imkânsızdır. Asgari ücreti artırmanın dar gelirlileri rahatlatacağı şeklindeki hipotez de doğrulanmaz, ad hoc ekleme gerektirir. Ekim 2023’te Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde safsatalar konusunda bir seminer izledim, güzeldi. Diyelim ki bu doktor sigaranın zararları konusunda bilimsel bir araştırma yaptı ve uluslararası hakemli dergiye gönderdi. Ad hoc eklemeler: Bir hipotezi ortaya attıktan sonra ortaya çıkan yeni durumlara bakarak bu hipoteze eklemelerde bulunmaya “ad hoc ekleme” adı verilir. Bir felsefe terimi olan safsata, “boş, bilimsel temelden, gerçeklerden uzak söz” anlamında kullanılıyor. Eskiden safsataya “lafügüzaf” da denilirdi. “Faizi düşürürsek enflasyon da düşer” inancı da ad hoc ekleme gerektirir. Siyasi açıklamalardan komşu sohbetlerine kadar pek çok konuda safsatalara rastlamak mümkündür. Bilimsel gerçek farklı bir şeydir, doktorun kişisel tercihi farklı bir şeydir. O seminerden sonra bu konuda yazı yazmaya karar verdim. Ancak aksilik bu ya, bu hasta hastane dışında doktorunun sigara içtiğini görür ve hemen “Bana bırak diyor, kendisi içiyor bu bir çelişki, bırakmayacağım” der. Bu akıl yürütme şekli, hastaya çok mantıklı gelse de aslında tamamen bir safsatadır, mantıksızdır. Örneğin bir siyasetçi, “Eğer zenginlerin daha da zengin olmalarını sağlarsak, bu durumda para yoksullara doğru da akar ve onların yaşam standartlarını yükseltir” diyebilir. Birkaç örnek sıralayalım:Kadın cinayetinde safsata: Bazı kadın katilleri mahkemede kendilerine niçin cinayet işledikleri sorulduğunda, “Çok seviyordum, onun için” diye cevap verirler. Ancak burada bir incelik var, doktor hastasına, “Sigarayı bırak” diye ısrar etmemelidir, sadece eğer bu tempoyla sigara içmeye devam ederse gelecek birkaç yılda yüzde kaç olasılıkla başına nelerin gelebileceğini söylemelidir. Doktor tutarlı olmalıdır safsatası: Bazen bir doktor hastasına sigarayı bırakmasını söyler, hasta da sigarayı bırakmaya karar verir. Önümüzdeki hafta başka safsatalarda buluşmak üzere. Bu görüş doğrultusunda zenginlere önemli miktarda para aktardığımızı düşünelim, fakat beş yıl sonra yoksulların ekonomik durumunda hiçbir iyileşme olmadığını gözledik diyelim. Benzeri şekilde muhalefet partilerinin geçen seçime göre oylarını artırdıklarını söylemeleri de safsatadır; seçmen sayısı arttığı için oyları artmıştır, ancak iktidara gelememişlerdir. * Bu türden eklemeler de şık gözükebilir ancak safsata niteliğindedir. Derginin yöneticileri de bu araştırmayı yayımlamaya karar verdiler ancak tam bu sırada bu doktorun sigara içtiğini öğrendiler diyelim, araştırmayı yayımlamaktan vazgeçerler mi? Geçmezler. Çünkü faizin düşmesi enflasyonu artırabilir, bu durumu açıklamak için “Enflasyon düşmedi, çünkü esnaf tamahkâr davrandı, aşırı zam yaptı” dediğimiz zaman yine bir ad hoc ekleme yapmış oluruz. Çünkü söz konusu cümle iki uçlu bir hipotezdir. Bu oyuna “Evet” diye katılırsanız oyuna gelirsiniz, yüzde 100 olasılıkla kaybedersiniz. ülke iken 34. Çift uçlu hipoteze başka bir örnek, yazı tura atarken “Yazı gelirse ben kazanıyorum, tura gelirse sen kaybediyorsun” demektir. Bu durumda, büyük ihtimalle yukarıdaki görüşü ortaya atan siyasetçi, “Ben yanıldım” demez, başlangıçtaki hipotezine bir ekleme yaparak, “Zengine para aktarmak yoksulları rahatlatır, ancak bu etki, ilk beş yılda görülmez, uzun vadede ortaya çıkar” der. (2016) A’dan Z’ye Düşünmek. Çift uçlu hipotezler: Ekonomide veya psikolojide çift uçlu hipotezler şık gözükür ancak içi boş iddialardır, safsata sayılır. Çünkü doktorun söylemleri ve davranışları arasında bir tutarlılık bulunması şart değildir. Örneğin “Çocukluktaki aşırı doyum veya doyumsuzluk ileri yaşlarda ruhsal sorun yaratır” dersek çok şey söylemiş gibi gözükürüz fakat aslında hiçbir şey söylememiş oluruz. Şimdi siz, “Olur mu, tutarlılık olmalıdır” diyebilirsiniz. Çünkü bu sınavlara katıldığımızdan bu yana 19 yıl geçmiştir, 34. Doktor bilim insanıdır, olayları betimlemelidir, özel yaşamında tutarlı olmak zorunda değildir. ",. Doktordan tutarlı davranmasını beklemek bir toplumsal safsatadır. Bir hipotez çürütülebilir olmalıdır, yani tek uçlu olmalıdır ancak ispatlanmasını bekleriz. İşte bu bir ad hoc eklemedir. Çünkü asgari ücret açıklanır açıklanmaz her şeye zam gelir, artış öncesinde bir kilo peynir alan asgari ücretli, zamdan sonra iki kilo peynir alamaz. Doktorun kişisel tercihlerine bakarak hastanın sigarayı bırakmaması tipik bir safsatadır. olmak başarı değildir. Başarısızlığı başarı diye yorumlamak: PISA Sınavı’nda 39. Eğer safsata olmasın istiyorsak bu türden açıklamaları en başta yapmalıyız. İstanbul: Alfa Yayınları. Bence katiller bu açıklamanın doğruluğuna samimiyetle inanırlar, tuhaflığın, safsatanın farkına varmazlar. olduğumuzda bu durumu bir gelişme saymak da bir tür safsatadır. _____________________* Warburton, N. Doktor tutarlı olmak zorunda değildir. Eğer “Yazı gelirse kazanırım, tura gelirse kaybederim” derseniz yüzde 50 ihtimalle kazanırsınız, çünkü bu cümle tek uçlu bir hipotezdir. Doktorların değil din adamlarının söyledikleri ve yaptıkları arasında tutarlılık bulunmalıdır.